Röntgendeki gerçek İzmir'de, geçirdiği ameliyat sırasında
ensesinde 2 iğne ucu unutulan belediye işçisi Salih Aktaş, operasyonu
gerçekleştiren 4 doktor aleyhine 103 bin TL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı. Çektiği acıların bir nebze olsun
hafiflemesi için hukuki mücadele başlattığını belirten Aktaş,
bilirkişinin mahkemeye gönderdiği raporla şoke oldu. Raporda, teşhis ve
tedavide kusur olmadığı, iğne ucunun deri altında kırılıp kalmasının bir
sorun yaratmayacağı, vücutla tam uyumlu olduğu için herhangi bir reaksiyon göstermeyeceği bildirildi.Gaziemir Belediyesi'nde çalışan evli 1 çocuk
babası 33 yaşındaki Salih Aktaş, 2007 yılında, şiddetli baş ağrısı
çekmeye başladı. Ağrılarının bir türlü dinmemesi üzerine İzmir Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'ne giden Aktaş'ın yapılan muayenesinde, omurilik
bölgesindeki damarlardan birinin tıkalı olduğu saptanınca hemen
ameliyata alındı. Başarılı geçen müdahalenin ardından taburcu olan Salih
Aktaş, bir hafta sonra duş alırken dikişlerinin açıldığını farketti.
Hastaneye giden Aktaş'ın ensesindeki iltihap temizlenerek tekrar dikiş
atıldı. Buna rağmen acıları dinmeyen Aktaş, özel bir sağlık
merkezine gidip beyin tomografisi çektirmek istedi. Çekilen beyin
tomografisinde, Aktaş'ın ensesine yakın yerde metal uçlu cisimler
saptandı. Durumdan şüphelenen Aktaş'ın gittiği Alsancak Devlet
Hastanesi'nde çektirdiği röntgen filmlerinde, ensesinde iki iğne ucunun
unutulduğu anlaşıldı.Bunun üzerine Aktaş, ameliyatını
gerçekleştiren 4 doktorun cezalandırılması için bölge idare mahkemesine
başvurdu. Ancak mahkeme, Salih Aktaş'ın ameliyatını gerçekleştiren
doktorlar F.D.Ö., K.U., T.G. ve Ü.K. hakkında açmak istediği ceza
davasına yer olmadığına karar verdi.
BİLİRKİŞİ RAPORU: İĞNE UCU KIRILMASI HATA DEĞİLHukuki mücadelesini bırakamayan Aktaş, bu kez, 4 doktor aleyhine 3 bin TL'si maddi,
100 bin TL'si manevi olmak üzere toplam 103 bin TL'lik tazminat davası
açtı. Salih Aktaş dilekçesinde acılarının her geçen gün arttığını, ruh
halininin bozulduğunu, işgücü ve maddi kayıp yaşayıp mağdur olduğunu
dile getirdi. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava görülmeye başlanırken,
geçtiğimiz günlerde mahkemeye ulaşan bilirkişi raporu Aktaş'ı şoke etti.
Raporda şöyle denildi:“Teşhis ve tedavi yöntemlerinde herhangi
bir kusur, ihmal yoktur. Ameliyat esnasında iğne ucunun cilt altında
nedbe dokusu içinde kırılması herhangi bir sorun yaratmaz. Cerrahi amaç
için kullanılan iğneler, vücut ile tam
uyumlu malzemelerden üretilmiş olduklarından herhangi bir reaksiyon
yaşatmaları beklenemez. İğnelerin kalitesinin tartışma konusu
yapılmasının gereği ve anlamı yoktur. İğne ucunun kırılması hata
değildir.”Raporda, ruh halinin bozulmasına yönelik herhangi bir
saptamada bulunulmazken, davanın zenginleşme amacıyla açıldığı
kaydedildi. Davanın yeni duruşmasının ekim ayında görülmesine karar
verildi.
‘NEREDEYSE SUÇLU ÇIKACAĞIM’Yaşadıklarıyla şaşkına dönen, iğne uçları hala ensesinde duran Salih Aktaş ise raporla ilgili tepkisini şöyle dile getirdi:“Ensemde iki iğne ucu unutuluyor. Neredeyse ben suçlu çıkarılacağım. Benim ruh halim bozuldu. Maddi olarak
çöktüm. Borçlarım dağ gibi oldu. Bir türlü eski sağlığıma kavuşamadım.
Ancak iyi ki işim var. Belediye desteğini benden esirgese iyice perişan
olacağım. Bilirkişi raporu tamamen taraflı. Benim gibi gariban
insanlardan ne isteniyor. Ben sadece adaletin tecelli etmesini
istiyorum.”