RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR
www.radyoarabeskturk.com
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR
www.radyoarabeskturk.com
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR

RADYO ARABESK TÜRK
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Radyo Arabesk TÜRK www.radyoarabeskturk.com

SİTENE HTML KODLAR EKLE




 

 Otomobil Teknik Bilgileri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Blade
ADMİN
ADMİN
avatar


Uyari Seviyesi : uyari yok
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 3630
<b>Rep Puanı</b> Rep Puanı : 1007
<b>Aktiflik Puanı</b> Aktiflik Puanı : 111694
<b>Kayıt Tarihi</b> Kayıt Tarihi : 23/06/10
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Erkek

Kullanıcı Aktifligi
Basari :
Otomobil Teknik Bilgileri Imgleft3/3Otomobil Teknik Bilgileri Emptybarbleue  (3/3)
Seviye:
Otomobil Teknik Bilgileri 241687221/1Otomobil Teknik Bilgileri Emptybarbleue  (1/1)
Güçlülük:
Otomobil Teknik Bilgileri Imgleft1/1Otomobil Teknik Bilgileri Emptybarbleue  (1/1)

Otomobil Teknik Bilgileri Empty
MesajKonu: Otomobil Teknik Bilgileri   Otomobil Teknik Bilgileri EmptyÇarş. Eyl. 22 2010, 16:08

BAKIR KURŞUN YATAKLAR : Genellikle dizel motorlarında yaygın bir şekilde kullanılan yatak çeşididir.

BALANST REZİSTÖR DEĞERLERİ : Elektronik ateşleme sistemi iki rezistör ile korunur. Bunlar, 0,55 ohm olan normal devre direnci ile 5.ohm olan yardımcı devre direncidir.

BALATA : Yarım daire şeklinde kavis verilmiş ****l bir parça. Üzerine ısıya karşı oldukça dayanıklı olan balata perçinlenmiştir. Frene basıldığı zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir.

BAS : Panik frenlemede fren hidroliği içindeki basıncı arttıran ve her tekerde eşit fren gücünün oluşmasını sağlayan sistem.

BAĞLANTI ÇERÇEVE : Arazi araclari icin hala kullanilan yuruyen aksam seklidir. uzunlamasina ve capraz kollara direkt baglaniyor. En buyuk avantaji stabilitesi ve degiskenligi. en buyuk dezavantaji ise agirligi.

BASINÇLI KAPAK : Suyun kaynamasını ve kaybını önleyen, soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapaktır.

BASKI YATAĞI : Debriyaj pedalına basıldığında, baskı parmaklarını bastırarak motor ile güç aktarma organlarını birbirinden ayıran mekanizmadır.

BATARYA : Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden ve akım kaynağı olarak kullanan düzenek.

BENZİN : Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbondur.

BENZİN MOTORLARI : Buji ile ateşlenen, benzin veya benzin türevi yakıt kullanan motorlara benzin motorları denir.

BENZİN YANMASI : Benzin-hava karışımı silindir içinde sıkıştırma zamanı sonunda, bujinin meydana getirdiği kıvılcım neticesinde düzenli olarak yanmaya başlar. Hiçbir zaman patlamaz. Normal yanma bujide başlar ve sonra bir alev dalgası halinde ateşleme odasını kat eder.

BEYGİRGÜCÜ : Motor tarafından üretilen gücün birimi. 0, 7457 kw'a eş değerdir.

BİLEŞİK YAĞLAR : Bu tip yağlar genellikle ince yağlar olup, SAE numarası yüksek yağların özelliklerini karşılamak için içlerine bazı kalınlaştırıcı katıklar katılmış yağlardır.

BI-LITRONIC : Xenon farlar icin Bosch'un kisaltmasidir.

BI-XENON : Bi-Xenon farlar, günümüzün en gelişmiş ve en güçlü far teknolojisidir. B-xenon ismi, uzun ve kısa farlar için iki ayrı xenon ampul kullanılmasından gelmektedir. Xenon farın dalgaboyu ve dolayısıyla maviye yakın olan rengi güneş ışığına çok yakın olduğu için, gece sürüşünde karşıdan gelen sürücünün gözünü almaz ve yansımayı en aza indirir. Xenon gazının içinden geçen ışık, 70 mm çapındaki hareketli lensten yansıyarak geniş ve uzun mesafeli "uzun far" etkisini yaratır.

BLOW-BY : Silindirde yanma sirasinda pistonlara giden gazlara verilen addir.

BOŞ AĞIRLIK : Kullanima hazir bir otomobil, yuzde 90 dolu yakit deposu ve 75kg'lik bir surucunun toplam agirligi.

CAN (Controller Area Network) : Araç içindeki merkezi kontrol ünitesi ile çevre kontrol ünitelei arasındaki bilgi iletişimini sağlayan veri iletişim ağı. Merkezi kontrol ünitesi genelde motor kontrol ünitesi olup çevre kontrol üniteleri havayastıkları, ABS, klima sistemleridir.

CABRIO : Bir karasör tipi olan cabrio, 2+2 oturma düzenine sahip ve üstü açılabilen otomobilleri tanımlamak için kullanılır.

CBC (Cornering Brake Control) : Açılımı Viraj Kontrolü olan CBC, aslında BMW'nin birçok otomobilde kullandığı ve ESP ile birlikte faliyet gösteren aktif güvenlik sisteminin adıdır. CBC, yani viraj fren kontrolünün görevi viraj içinde yapılan frenlerde aracın stabilitesinin bozulmasını engellemektir. Viraj içindeki ve dışındaki tekerleklerin dönüş hızları farklı olduğu gibi uygulanması gereken fren basıncı da farklıdır. CBC sistemindeki sensörler tekerleklerin farklı dönüş hızlarını algılıyor ve her tekerleğe uygulanması gereken fren basıncını belirliyor.

CDI : Daimler-Chrysler firmasının Mercedes marka dizel araçları için kullandığı "Common Rail Diesel Injection System"'in kısaltması.

COUPE : A ve C sütunları arasında ****l tavana sahip 2+2 ya da kimi durumlarda dah fazla kişiye oturma alanı sunan karoser tipi.

CET SAYISI : Dizel yakitin yanma istegidir. Bugunku dizel motorlar 50 civarindadir.

CRS (Common Rail Sistemi) : Common Rail, dizel motorlar için üretilmiş olan yüksek basınçlı bir püskürtme sistemidir. Bu sistemi diğerlerinden farklılaştıran esas unsur, basınç oluşturma işlemi ile püskürtme işleminin birbirinden ayrılmış olması. Motor tarafından direkt olarak tahrik edilen ve kesintisiz olarak çalışan bu yüksek basınç pompası, basınç haznesinde 1400 bar'a kadar istenen basıncı oluşturuyor. Yakıt, bu basınçla çalışan hızlı tetiklemeli solenoid subaplı enjektörler üzerinden doğrudan yanma odasına püskürtülüyor. Sistem, bu avantajı sayesinde, çok çeşitli motor tasarımlarına uygulanabiliyor ve kademeli ön püskürtme, dizel motorların daha sessiz çalışmasını sağlıyor.

CONTA : Mekanik aksamların birleşme noktalarında sızdırmazlık ve geçirmezlik sağlamak amacıyla, üniteler arasına koyular parçalardır. Contalar mantardan, madeni levhalardan ve çeşitli meteryallerden üretilir.

CO : Karbonmonoksit'in kimyasal kisaltmasidir. Motorda tam yanma olmamasi durumunda bu zararli gaz olusur.

CRUISE CONTROL : Hiz sabitliyici sistem.

CVT (Constantly Variable Transmission) : Değişken Oranlı Şanzıman - 1950'li yıllarda Hollandalı Van Doorne tarafından geliştirilen sistem, ****l bir kayışın, iç yüzeyleri konik bir çift kasnak arasında çalışma prensibine dayanıyor. Aslında mopedlerdeki aktarma sistemiyle aynı prensibe sahip CVT'de herhangi bir dişli olmadığı için sürekli değişken oranlı şanzıman olarak adlandırılıyor. CVT şanzımanlarda sadece bir başlangıç ve bitiş oranı bulunuyor. Motor devri ve hıza bağlı olarak aktarma oranı, bu iki oran arasında sürekli değişiyor.

CVVT (Değişken zamanlı Supap Teknolojisi) : Volvo, Kia ve Hyundai tarafından adlandırılan sürekli değişken supap zamanlama sistemi CVVT (Continuously Variable Valve Timing), aslında başka firmalar tarafından da başka isimler ve kısaltmalarla kullanılan oldukça yaygın bir motor kontrol sistemidir. Motorun her iki eksantriğine de uygulanan sistem, supapların açılma zamanlarını motorun hızı ve yüküne göre değiştirerek daha etkili ve yüksek performans, düşük egzoz gaz emisyon değerleri sağlamayı amaçlıyor.

CW : Sürtünme katsayisi.Otomobilin rüzgara karsy direnci.

ÇAPRAZ ÇİFT KARDAN MAFSALI : Bu mafsallar esas olarak birbirleri ile 90 derecelik açı yapacak şekilde bir istavrozla tutturulan ve ana şafta bitişik olan iki kelepçeden meydana gelmiştir. Çapraz mafsalın yağlama işlemi mafsalın yapımına bağlıdır.

ÇARPMALI YAĞLAMA SİSTEMİ : Çarpmalı yağlama sistemi, yağ pompasının karterdeki motor yağını yağ çanağına basarak, çanağı daima dolu bulundurması şeklinde çalışır.

ÇEVRİM : Bir motorda iş elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olayların toplamına bir çevrim denir. Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için pistonun dört hareketine (krnak milinin iki tam devir yapmasına) gerek vardır. Dört zamanlı motorlarda bir çevrim, krank milinin 720 derecelik dönüşü ile tamamlanır.

ÇİFT SALINCAKLI SÜSPANSİYON : Bilinen en eski süspansiyon sistemidir. Salıncaklı sistem, bağlı olduğu tekerleğe ideal sıkışma ve açılma olanağı vermekte ve kamber de yaylanmanın bu hareketinden çok az etkilenmektedir. Böylelikle gövdenin maksimum derecede yana yatması durumunda dahi dışarıda kalan tekerleğin yola dik bir açı ile basması sağlanır.

ÇOK AMAÇLI GRESLER : Lityum sabunlu greslerdir. Orta kıvamda, suya dayanıklı olduğundan aracın her yerinde kullanılabilir özelliğe sahiptir.

ÇOK LEVHALI KAVRAMA : Bir tür debriyaj kavrama şeklidir. Bu tür debriyajda, değişik işleten ve işleyen diskler kullanılmaktadır. Önemli olan her işleten diskin uygun yük miktarını işleyen disklere aktarması ve bütün işleyen disklerin dönüşlerine aksettirmesidir. Bu tür debriyaj, binek otomobilerin mekanik vites mekanizmalarında görülmemekle beraber otomatik vites mekanızmalarında ana unsuru oluştururlar.

ÇİFT ATEŞLEME : Silindir basina iki buji; hava yakit karisiminin daha iyi yanmasini saglar. Ayrica silindirdeki yanma mesafesini azaltarak sikistirmayi arttirir. Alfa romeo( Twin Spark) ve Mercedes bu sistemi kullanir.
D4 : Toyota'nın 4 silindirli benzin motorları için kullandığı kısaltma

D4D : Toyota'nın 4 silindirli dizel motorları için kullandığı kısaltma.

DATENBUS : Tum elektronik bilesenler birbirine baglanir. Dijital komutlar tek bir merkezden verilir. Mercedes CL'de uc adet bulunur. En hizlisi olan isik dalgasi ile 5.65 Megabaud'luk iletim mumkundur.

DE DION SİSTEMİ : De Dion sistemi sabit aks ile bağımsız süspansiyonun karmaşık bir birleşimidir. Sabit bir aks borusu tekerlekleri birbiine bağlar. Aynı zamanda dingil genişliği ile kanmber açısında meydana gelen değişiklikleri de kontrol eder. Yarım şaftlar, diferansiyel ve ana şaft ayrıca askıya alındığından, askılanmamış kütleler daha az olacağı için bu durum konforu arttırır.

DETENASYON : Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine detenasyon denir.

DEBRİYAJ : Manuel şanzımanı, otomatik şanzımanlardan ayıran en belirgin özellik debriyajdır. Debriyaj, motor ve manuel şanzıman arasında gücün iletilmesini sağlayan ayrılabilir bir bağlantıdır. Her şeyden önce debriyaj, çalışır halde olan motordan gelen torku başlangıçta statik halde duran şanzımanın ana şaftına kademeli olarak ileterek ilk hareketi sağlar. Aynı zamanda vitesler değiştirildiğinde güç akışının kesilmesi gerektiğinden debriyaj bu aşamada da gereklidir.

DEFLEKTÖR : Binek otomobillerde tekerleklerin çevresine, büyük tonajlı yük taşıyıcılarındaysa sürücü kabininin üstüne ve aerodinamiyi geliştirmesi açısında kapıların üst bölümlerine yerleştirilen plastik ya da ****l parçalara deflektör adı verilir. Rüzgar direncini azaltan bu parçalar, hava akımını düzenlenmesine yardımcı olurlar.

DEĞİŞKEN SUPAP ZAMANLAMASI : Değişken supap zamanlaması, motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlemesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlamasıdır.

DEĞİŞKEN GEOMETRİLİ TURBO : Daha çok tercih edilen türbin geometrisi ya da değişken geometrili turbo (VTG) sisteminde egzoz manifoldundan gelen hava, salyangoz adı verilen gövde içerisindeki kanatçılarla pervanenin merkezine yönlendiriliyor. Salyangozda bulunan kanatçıklar motorun işletim sisteminden aldığı emir doğrultusunda yukarı veya aşağı hareket ediyor. Böylece alt devirlerde az miktardaki havanın, pervanenin dönüşünü hızlandırmasını ve düşük devirlerden itibaren turbonun güç ve tork üretmesini sağlıyor. Bu sistem su değirmenlerinde yaz aylarında su yolunu daraltarak çarkın daha yüksek basınçla çevrilmesine benziyor. Böylece kompresör sistemi gibi turbonun düşük devirlerde verimli olması hedefleniyor.

DI : Dizel ve benzinli motorlarda direkt enjeksiyon. Takit, direct olarak en iyi sekilde yanacagi yanma odasina gonderilir. Dizeldeki problem sert yanma sesi idi, Audi; mukemmel bir hava-yakit karisimi ile bunu azaltmayi basardi.

DİFERANSİYEL : Bir akstaki iki teker arasindaki devir dengesini saglar. Ozellikle virajlarda sol ve sag tekerler farklilik gosterdigi icin gereklidir.

DİFERANSİYEL KİLİDİ : Cekis saglayan tekerlerden birinin bosa donmesini onler ve daha iyi bir yol tutus saglar. En popüler olanı merkezi diferansiyel kilididir. Böylece tek tekerlekte çekiş kaybı olduğunda aracın ön veya arkadaki iki tekerleğinin çekişe devam etmesi sağlanmaktadır.

DIN : (Deutsches Institut für normung)- Tüm ölçümlerde kullanilan Alman endüstri normu, 1 DIN= 1.12 SAE

DİNAMO : Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek lambaları yakan, aküyü şarj eden ve ateşleme sistemini çalıştıran bir elektrik sistemi parçasıdır.

DİNAMOMETRE : Dinamometre, motorun çıkış gücünü ölçen bir alettir.

DİNGİL MESAFESİ : Dingil mesafesi, ön tekerleklerin merkezi ile arka tekerleklerin merkezi arasındaki uzaklıktır.

DİOD : Transistörlü ateşleme sisteminde kullanılan parçalardır. Diodlar, bir voltaj rölesi gibi görev yaparak, transistörü aşırı voltajın etkisinden korurlar.

DİREKSİYON : Bir aracı istenilen tarafa yönlendirmek için ön tekerleklerin istikametini sağa veya sola değiştiren mekanizma.

DİREKSİYON DİŞLİLERİ : Direksiyon simidinin dönme hareketini doğrusal harekete çevirerek aracın ön tekerleklerine ileten, direksiyon milinin ucuna yerleştirilmiş olan dişlilerdir.

DİREKSİYON SİMİDİ : Aracı istenilen yöne çevirmeye yarayan, direksiyon milinin ucunda bulunan çember formunda olan bir parçadır.

DİSK BALATA : Disk balatalar, kaliperin içinde karşılıklı olarak yer alan ve frene basıldığı anda fren diskini iki yandan sıkıştırarak aracın yavaşlamasını veya durmasını sağlayan fren sistemi parçalarıdır. Bu süreçte aracın kinetik enerjisi, balata ve fren diski üzerinde ısı enerjisine dönüşür. Disk balata ve fren diski çok yüksek sıcaklıklara maruz kalırken, aynı zamanda sürtünmeden dolayı parça yüzeylerinde aşınmalar meydana gelir. Belirli bir kullanımdan sonra incelmeye başlayan disk balatalar yüzünden aracın frenleme performansı düşer. Bu nedenle belirli periyotlarda disk balataları yenileri ile değiştirmek gerekir. Balata değişimi mutlaka her iki tekerlekte de aynı zamanda yapılmalı ve daima kaliteli disk balatalar tercih edilmelidir.

DİSPERSAN KATKILAR : Bu katıklar, deterjan sayesinde motorun içinde çözülen pisliklerin etrafını sararak bunların, ateşleme odasına, supap odalarına, yağ kanallarına, filtre elemanlarına ve motor çeperine yapışmasını önler. Çok küçük parçalar halinde pisliğin yağ bünyesinde askıda kalması özelliği dispersan katığı sayesinde sağlanır.
DİSTRİBÜTÖR : Yüksek voltajlı akımı, motorun ateşleme sırasına göre bujilere dağıtan bir elektrik sistemi cihazıdır.

DİSTRİBÜTÖR KAPAĞI : Genellikle bakalitten imal edilen bir kapaktır. Kapak içinde, ateşleme bobininden gelen yüksek voltajın bujilere iletilebilmesi için motor silindir sayısı kadar eşit aralıklı madeni uçlar bulunmaktadır.

DİSTRİBÜTÖR TABLASI : Platin takımı ve kondansatörü üzerinde taşır. Mekanik avanslı distibütörde sabit olarak gövdeye bağlanmıştır.
DISTRONIC : Mercedes Benz'in mesafe takip radarlı akıllı hız sistemine verdiği isim. Elektronik takip sistemi. Sistem öndeki araçla olan mesafe tehlikeli sekilde azalinca motor gücünü azaltiyor yada fren yaparak aracı yavaşlatıyor.

DİŞLİ BOŞLUĞU : Birbirini döndüren iki dişlinin arasındaki boşluk.

DİŞLİ ORANI : Birbirini döndüren iki dişlinin veya milin dönme oranları.

DİŞLİLER : Bir milden diğerine dönme hareketini ileten, güç aktarımında kullanılan parçalardır.

DİŞLİ YAĞLARI : Hassas olarak işlenmiş dişli yüzeylerinde kullanılan yağlardır. Bu tür dişli yüzeylerinde korozyona ve yağın kalınlaşmasına neden olacak maddelerin meydana gelmememsi için dişli yağlarının stabiliteye sahip olmaları gerekmektedir.

DİYAGRAM VERİMİ : Endikatör diyagramından ölçülen işin, teorik çevrim diyagramından ölçülen iş oranına diyagram verimi denir.

DİZEL ÇEVRİMİ : Dizel motorlarda, havanın silindire emilerek sıkıştırılmasının ardından motorin pükürtülür. Sıkıştırılan havanın sıcaklığı ile motorinini tutuşması sağlanır. Dizel motorlarda bu şekilde gerçekleşen çalışma düzenine dizel çevrimi denir.

DONMA NOKTASI (YAKIT) : Yakıtın katılaştığı veya donduğu sıcaklık derecesine donma noktası denir.

DOT : Amerikan Taşımacılık Departmanının (US Departmant of Tarnsportation) fren hidrolik yağları için belirlemiş olduğu standartların kodu. Piyasada DOT3, DOT4, DOT5 olmak üzere üç çeşit hidrolik yağı satılmaktadır. Dot değeri arttıkça fren hidrolik yağının kaynama noktası yükselir ve ürünün kalitesi artar.

DOHC (Double Over Head Camshaft) : Üstten çift egsantrikli motor.

DÖNER PİSTONLU MOTOR (ROTARY-WANKEL MOTOR) : 1954 senesinde Felix Wankel tarafından geliştirilmiş bir motor türüdür. Bu motorda silindir geometrik elips biçimi şeklindedir. Bu motorun çalışma prensibi kısaca, yakıt odasına sahip blok içinde üçgen şeklinde bir döner pistonun dönerek, silindir içinde değişik yakıt hacimleri ve sıkıştırma oranları meydana getirmesidir. Günümüzde ağırlıklı olarak sadece Mazda tarafından devam ettirilen, geliştirilen ve uygulamaya konulan bu motor teknolojisi, Avrupa'da piyasadan kalkan RX-7'nin yerini alan RX-8'de kullanılıyor.

DÖRTLÜ KARBÜRATÖR : Dört boğazlı karbüratöre dörtlü karbüratör denir.

DÖRT ZAMANLI MOTOR : Dört zamanlı Otto motoru prensiplerine göre geliştirilmiş olan dört zamanlı çalışma sistemi olan motorlardır. Bu dört zamanı emme, sıkıştırma, iş (güç, yanma, genişleme) ve egzoz olarak sıralanır.

DSC : Elektronik Stabilite Proğramı ESP'nin BMW'deki adı. sistemidir.

DSP (Dynamic Shift program) : Sürücünün kullanim tarzina göre vites degisimini hizli yada konforlu yapan akilli otomatik sanziman.

DSTC : Volvo'nun ESP ve ASR ile birlikte çalışan Dynamic Stability and Traction Control yani Dinamik Stabilite ve Çekiş Kontrol Sistemine verdiği ad.

DUMMY : Çarpışma testlerinde otomobilde oturan, insan vucuduna benzeyen ve üzerinde birçok sensör bulunan plastik makete verilen isimdir. Gerçek çaprışmalarda insan vücudunda oluşabilecek yaralanma riskinin hesaplanmasına olanak verir.
FACE LIFT : Aracın dış görünüşünde yapılan tasarım rötuşu, makyaj.

FADING : Frenlemede fren balatalarının ısınması sonucu, fren mesafesinin uzamasına yol açan durum. Fren pedalına uygulanan basıncın artması ve fren pedal yolunun uzaması "fading"in yol açtığı öteki sorunlar arasında sayılabilir.

FAN : Bir motorda yakılan yakıtın ortalama yüzde 70'i ısıya çevrilir. Ortaya çıkan sıcaklığı düşürme görevi ise su soğutma sistemiyle birlikte fanın görevidir. Su soğutma sisteminin kullanıldığı modern araçlarda su, motorun sıcaklığını absorbe eder ve bu arada suyun kendisi de ısınır. Isınan suyun soğutulması görevi ise aracın en önündeki radyatör ve fanın görevidir. Isı belirli bir derecenin üstüne çıktığında elektronik beyin ya da termostat fanın çalışmasını sağlar, fan da radyatörden geçerken ısınan sudan transfer olan sıcaklığı dışarıya üfler.

FAR YIKAMA SİSTEMİ : Far yıkama sistemi, farların ön kısmına yerleştirilmiş su püskürtme memeleri sayesinde, çamurlu ve karlı havalarda suyu far camına püskürtüp camı temizleyerek sürücüye daha iyi görüş sağlar. Kimi modellerde far silecekleriyle de desteklenen bu sistemin ayrı bir su kabı ve elektrik motoru bulunabilir.

FREN ANA MERKEZ : Fren ana merkezi, araç sürücüsünün fren pedalı yardımıyla servo frene ve servo frende şiddeti yükseltilen mekanik kuvveti, hidrolik fren basıncına dönüştürerek, ana merkezin üzerindeki rezarvuarda bulunan fren hidrolik yağını, tekerleklerdeki sıkıştırma elemanlarına aktarır.

FİLAMAN : Ampul içerisinde bulunan ve elektrik verildiğide ısınarak ışık saçan tele filaman denir.

FIS : Surucu enformasyon display, eski adi yol bilgisayari. Geride birakilan mesafe, ortalama hiz, genel tuketim, dis sicaklik gibi ilginc veriler goruluyor.

FLOATING CAR DATA : Hareket eden araclarin gonderdigi veriler, telematik hesaplarina katilir.

FPS : Yangin önleme sistemi

FREN BORUSU : Fren boruları, fren hidrolik yağını ana merkezden alıp tekerleklerde yer alan fren elemanlarına aktarma görevini sağlayan parçalardır. Boru iç çapı genellikle 2.5 mm olup, dış çapı ise 4.5 mm'dir. Çelikten üretilen fren boruları çoğu zaman paslanmaya karşı plastik bir katmanla kaplanır.

FREN DİSKİ : Fren diski, araçların genellikle ön tekerlerine monte edilen ve disk yardımıyla frenleme esnasında sıkıştırılarak aracın yavaşlamasını veya durmasını sağlayan parçadır. Fren diskleri, günlük kullanım için dökme demir veya çelikten üretilir. Frenleme esnasında çok yüksek sıcaklılara maruz kalmaları nedeni ile diskin hızlı bir şekilde soğutulması büyük önem taşır.

FREN DİSKİ SİLME SİSTEMİ : Şiddetli yağmur yağdığında fren diskleri ince bir nem tabakası ile kaplanır. "Brake Disk Wiping", yani fren diski sile sistemi, bu durumda fren balatalarını belli aralıklarla çok kısa bir süreyle hafifçe disklere bastırmak suretiyle suyu tahliye edip gerektiğinde daha hızlı bir fren tepkisi almayı sağlar.

FREN GÜÇ DAĞILIMI : Tekerleklere aktarılan frenleme gücünün dağılımına fren güç dağılı denir. Araçlarda ön tekerleklere, arka tekerleklere kıyasla daha fazla frenleme gücü aktarılır.

FREN KALİPERİ : Disk balataların oturduğu döküm parçadır. Ana merkezden gelen hidrolik basıncın içinde bulunan hareketli pistonu itmesi sayesinde disk balatalarını sıkma sureti ile aracın yavaşlaması veya durması sağlanır. Aynı şekilde fren pedalı serbest bırakıldığında da otomatik olarak balatalar dikten ayrılır.

FREN SİSTEMİ : Aracın yavaşlaması veya durması için kullanılan sistemlerdir. Fren pedalına basıldığı zaman, araç sürücüsünün uyguladığı güç, servo fren yardımıyla arttırılarak fren ana merkeze aktarılır. Ana merkez üzerindeki rezervuarda bulunan fren hidrolik yağı, ana merkez üzerinden tekerleklee yakın olarak konumlandırılmış kaliperlere veya tekerlek silindirlerine akar. Bu sayede disk balatalar veya balatalı pabuçlar, tekerleklere monte edilmiş olan diskleri veya kampanaları sıkıştırarak aracın fren yapmasını sağlar.

FREN TAMBURU (KAMPANA) : Fren tamburu, kampanalı fren sistemi kullanılan araçlarda bulunur. Tekerlek ile direkt olarak bağlantılı olup, frenleme esnasında balatalı pabuçların sıkıştırması sonucunda aracın yavaşlamasını ve durmasını sağlar.

FREN TABLASI : Fren tablası, kampanalı fren sisteminde balatalı pabuç, teker silindiri, levye ve bağlantı yaylarının oluşturduğu platformdur.

FREN TEKER SİLİNDİRİ : Fren teker silindiri, kampanalı (tamburlu) fren sistemlerinde balatalı pabuçların kampanayı sıkıştırarak aracın frenlemesini sağlar.

FSI : Volkswagen grubu araçlarında kullanılan direkt benzin enjeksiyonlu motorları ifade eden teknoloji olan FSI'ın en büyük avantajı aynı hacimdeki başka bir motorla karşılaştırıldığında daha az yakıt tüketimiyle daha fazla güç sunabilmesidir.

GAZ JENERATÖRÜ : Hava yastiklarini saniyenin ondalik dilimleri içinde şişiren araçtir.

GAZ KELEBEĞİ : Karbüratör karışım boğazının alt kısmında bulunan yuvarlak bir disk. Ekseni etrafında dönerek silindirlere giden karışım miktarını arttırır veya azaltır.

GDI : Mitsubishi’nin “Direkt Enjeksiyonlu benzinli” motoru

GPS : Global Positioning System (Küresel Yer Belirleme Sistemi) kelimelerinin kısaltılmışı olan GPS, özellikle donanımında yer harita yardımı olan araçlarda kullanılmaktadır. Uydudan aracın dünyada o an bulunduğu yeri tespit eden GPS sistemli araç içi bilgisayar, buna göre araçta yüklü olan haritadan sürücüyü gitmek istediği yere yönlendirir.

GRIP : Yol tutuş'un ingilizcesi.

GT : İtalyanca Gran Turismo (Büyük Tur) kelşmelerinin kısaltılmışı olan GT, esas olarak sedan karoserde sportif özellikler barındıran araçlar için kullanılan bir terimdir.


BOXER MOTOR : Silindirlerin ayni düzlemde (180 derece) karsilikli olarak konumlandirildigi motor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.radyoarabeskturk.com/
 
Otomobil Teknik Bilgileri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
»  Otomobil Teknik Bilgileri
» Otomobil Teknik Bilgileri
» Otomobil Teknik Bilgileri
» msn konustugun kisinin tum bilgileri
» TSL Teknik Direktörler E-Style Face Pack | FM 2009

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR :: MODİFİYE :: Modifiyeli Arabalar & Parçalar-
Buraya geçin: