RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR
www.radyoarabeskturk.com
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR
www.radyoarabeskturk.com
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR

RADYO ARABESK TÜRK
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Radyo Arabesk TÜRK www.radyoarabeskturk.com

SİTENE HTML KODLAR EKLE




 

 Rüya Nedir?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Blade
ADMİN
ADMİN
avatar


Uyari Seviyesi : uyari yok
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 3630
<b>Rep Puanı</b> Rep Puanı : 1007
<b>Aktiflik Puanı</b> Aktiflik Puanı : 111805
<b>Kayıt Tarihi</b> Kayıt Tarihi : 23/06/10
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Erkek

Kullanıcı Aktifligi
Basari :
Rüya Nedir? Imgleft3/3Rüya Nedir? Emptybarbleue  (3/3)
Seviye:
Rüya Nedir? 241687221/1Rüya Nedir? Emptybarbleue  (1/1)
Güçlülük:
Rüya Nedir? Imgleft1/1Rüya Nedir? Emptybarbleue  (1/1)

Rüya Nedir? Empty
MesajKonu: Rüya Nedir?   Rüya Nedir? EmptyC.tesi Tem. 31 2010, 13:30

Alıntı :


Rüya Nedir?
Geçici ölüm denilen uykuda görülen garip haller... Niçin ve ne surette rüya
görüyoruz? Bu bir fenomendir. İlk insan'ın yaratılışından bu güne kadar
filozoflar, bilim adamları çeşitli şekillerde açıklamışlar, düşünmüşler, fakat
rüyayı kesin bir şekilde belirleyememişlerdir. Ancak şu kadarını bilmemizde
fayda vardır ki rüya, büyük ve soyut bir dünyadır. Aynı zamanda rüya, öldükten
sonraki yaşantımız ile de ilişkilidir. Bu ilişkiyi yakalamak, temiz duygu ve ruh
temizliğiyle ancak mümkün olabilmektedir. Rüya ile çok ince gerçekler
keşfedilmiş ve sonsuza kadar da keşfedilmeye devam edilecektir. Chicago
üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir
fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen
vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü
vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır.
Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, ya
dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan
EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik
görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde
psikolog araştırmacı Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için,
zemin hazırlamasıdır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William
Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki
dengenin oluşmasını sağlanmaktadır.
İnsanoğlu hayatının yaklaşık üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik
bir ömrün 20 senesi demektir.

Uyku, günlük çalışmalardan yorgun düşen insan
bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanıdır. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud'un
da araştırmalarının büyük bölümünü oluşturan uyku sırasında, kişinin bilinç
altında düşüncelerinin, özlemlerinin ya da isteklerinin bir film şeridi gibi göz
önünden geçtiği varsayılır. İşte bizler bu olguya Rüya adını veriyoruz.
Freud’a göre bilincin gizlediği, tamamen sakladığı bu olgular ortaya çıkabilmek
için yol aramaktadırlar. Bunlardan bazıları da rüyalar haline girerek
kendilerini göstermektedirler.
Freud’un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara büyük değer
vermektedirler. Onlar, rüyaları bilimsel şekilde açıklayarak hastalarını tedavi
etmektedirler.
Bazı soyut kavramların açıklamaları bilimsel bir zemine oturtularak ifade
edilebildiği halde, rüya kavramını bu şekilde açıklamak pek mümkün görünmüyor.
Ancak bunu bilimsel verilerle değil de, dinsel yönden açıklanabildiği de bir
başka soyut gerçektir. Bu açıklamaya göre ruh bedenden ayrıldığı zaman, yaşanan
olayların tümüne rüya diyebiliriz.
Rüyalarda yaşananlar inanılmayacak kadar hızlı gelişir. Bir kaç dakikalık rüya
esnasında bile çok uzun sürdüğünü sandığımız garip, şaşırtıcı ve çok değişik
olaylar birbirlerini izlerler. Bu nedenle rüyada zaman kavramı oluşmaz. Ancak
zaman kavramını biz uyandıktan sonra beynimizin öğretileri ve alışkanlıkları
doğrultusunda saptadığımız bir anlar toplamıdır sadece.
Eski çağlardan beri insanları ilgilendiren rüyalara ilkel toplumlar da çok önem
verilmiştir. Rüyaların, korkulan tanrılar tarafından verilen armağan veya
cezalar olabileceğine inanılmıştır. Daha sonra kahinler rüyaları açıklamaya,
yorumlamaya başlamışlardır. İlk rüya yorumcularının ne zaman ortaya çıktıkları
da belli değildir. Ancak Babil’in kahinlerinin büyük ün yaptıkları
bilinmektedir. Kaldeliler,
Astrolojinin yanı sıra rüya yorumlarında da başarı kazanmışlardır. Zamanla
belirli rüyaların anlamları da kesinleşmiştir. Eski Mısırlılar, eski Yunanlılar
ve Araplar rüya yorumlarıyla ilgili kitaplar yazmışlardır.
"Yorumlanmamış bir rüya okunmamış bir mektuba benzer.

Rüyaların Süresi
Rüyalarda yaşananlar inanılmayacak kadar hızlı gelişir. Bir kaç dakikalık rüya
esnasında bile çok uzun sürdüğünü sanılan garip, şaşırtıcı ve çok değişik
olaylar birbirlerini izler, bu nedenle rüyada zaman kavramı oluşmaz. Ancak zaman
kavramını, uyandıktan sonra beyinin öğretileri ve alışkanlıkları doğrultusunda
saptadığımız bir anlar toplamıdır sadece.
Bilimadamlari rüyanın süresi üzerinde kesin bir sonuca varamamışlardır. Bir
kısmı rüyaların sadece birkaç saniye sürdüğünü iddia ederken, diğer bir kısmı da
saatlerce devam eden rüyaların olduğu fikrindedir. Bu tartışmalar sırasında Dr.
B. Klein adında Amerikali bir bilimadamı bir araştırmaya başlamış ve gönüllü
olarak seçtiği kişileri hipnotize ederek uyutmaya başlamıştır ve belli bir süre
sonra uyandırıp rüyalarını dinleyerek, bir rüyanın 20 saniyeyi geçmeycek kadar
kısa sürdüğünü belirlemiştir. Dr. Klein'ın sürdürdüğü bu araştırmanın sonunda en
uzun rüyanın 90 saniyeyi geçirmediği ortaya çıkmıştır.


Bilimsel Tarif

Biyoloji süratle gelişirken rüyaları bilinç
altındaki beyin olaylarına bağladı. Ne var ki, rüyaların zamanı aşan
farklılıkları kimsenin gözünden kaçmış değildir. İstisna denerek uzun süre
konuya ters açıdan bakıldı. Ünlü bir bilim adamı "Fizik ve Biyolojide istisna
olmaz. Tek bir olayın bile açıklanması gerekir." hükmü ile metafizik olaylara
bilimsel bir kapı ayarladı. Rüyalar metafizik bir olaydır. İç dünyamızdan doğar.
Zaman ötesi nitelikleri ile birlikte bilinç altına yansıyarak bize ulaşır. Bu
arada bilincin ve şuur altının şekillenme ve fotoğraflarına bürünür. Zaten eski
psikiyatrislerin rüyaları bilinç altı diye nitelendirmesi onların bu
özelliklerinden gelir. Hatta iç dünyadan gelen rüya olayının bilinç altında
doğmaz. İçimizdeki ben den bize gelen mesajlardır. Bunun önemli delilleri
vardır.

  1. Rüyalar çok kısa sürede görülür. Uyandığımız zaman 15 -
    20 dakika anlattığımız rüya bilimsel olarak ispatlanmıştır ki, bir kaç
    saniyede görülmüştür. İç dünyadaki kişiliğimizin madde ötesi olması sebebi
    ile rüyalarda zaman ötesinde ceyran eder. Birkaç saniyelik süre rüyanın şuur
    altına, oradan bilince geçmesi süresidir. Yoksa rüyada zaman sıfırdır.
  2. Rüyalarda bir iç spiker vardır. Gördüğümüz bir rüyayı
    anlatırken "Bir şehre gitmiştim. Orası filanca şehirmiş. Bir kimse gördüm o
    filanca imiş." dediğimiz zaman bu bilgiyi bize birinin görünmeden
    söylediğini fark ederiz. İşte bu spiker iç dünyamızdaki ben, asıl
    kişiliğimizdir.
  3. Rüyalar bazen açıkça bazen üstü kapalı olaylara bürünmüş
    olarak geleceği haber vermektedir. Bilim tarihinde ve günlük hayatımızda
    geleceği olduğu gibi gösteren rüyalara sık rastlanmıştır. Bilim tarihine
    geçen bu tarz ünlü bir rüya Abraham Linkol' ün rüyasıdır.


Bazı rüyalar açık değildir şekillere bürünmüş
gizlenmiştir. Bu rüyanın şuur altından geçerken aldığı fotoğraflardan meydana
gelen karışık bir şekildir. Rüya yorumu bu karışık şekillerin analizi anlamını
taşımaktadır. Gelecekten haber veren içimizdeki öz varlığımız, ölümsüz olan
madde ötesi yanımızdır.

Rüya yorumlanması
Aynı rüya farklı zaman ve yerlerde görülürse, bunun yorumu da farklı olur.
Bazen aynı rüyayı değişik insanlarda görebilir, ancak her insanın ruhu ve manevi
dünyayı anlayışı, yaşamı farklıdır. Bundan dolayı da yorumu özünden bir şey
kaybetmese bile yorumu ve yansıması farklı olur. Zaman zaman başkaları ile
ilgili rüyalar da görebiliriz; bizi hiç ilgilendirmeyen bir rüya, bir başka bir
başka yakınımızı ilgilendirebilir.

Rüyaları yorumlarken tarafsız olmak, duygulara kapılmamak, karamsarlaşmamak
gerekir. Bu arada rüyada sadece bir şekil veya olayı değil, her şeyi birlikte
yorumlamalıdır. Rüyadaki renkler de büyük önem taşır.

Rüyada görülen bazı insanlar tanıdıksa, adlarına da dikkat edilmelidir. Bu
adların anlamları da yaklaşan bir durumu haber verebilir.

Örneğin derdi, sıkıntısı olan biri rüyasında adı Necati olan birini görürse
sevinmelidir. Çünkü Necati "kurtuluş" anlamına gelmektedir. Bu durumda rüyayı
gören dertten, sıkıntıdan kurtulacaktır. Rüyaları tarafsızca yorumlamalı ve
ayrıntıları da değerlendirmelisiniz.

Rüya Türleri
Uzmanlara göre uyku birkaç devreden oluşmaktadır. Uykusu gelen insan yatağına
yatar ve gözlerini kapatır. Kısa süre sonra göz kapakları belli belirsiz
titremeye başlar. İnsan o sırada uykuya dalmıştır ve rüya görmektedir. Bazen
doktorlar, hastalarına belirli ilaçlar verirler. Bu ilaçlar uykuyu
derinleştirebilir ve rüyaları da etkileyebilir. Bu durumda rüya da
görülmeyebilir. Ancak ilaç almadan uyuyan bir insan mutlaka rüya görür. Rüyalar
renkli ya da siyah beyaz olabilir. İnsanların çoğu, siyah beyaz rüya
gördüklerini söylemektedirler. Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere
göre daha renkli rüyalar görmektedirler.

Rüyalar, genel olarak üçe ayrılmaktadırlar. Kafası yorgun, devamlı bir konuyla
ilgilenen kimse uyuduğunda rüyasında karmakarışık şeyler görebilir. Veya bu
insan ilgilendiği, önem verdiği konuyu da görebilir.

Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örneğin, televizyonda veya başka bir yerde
heyecanlı bir sinema izleyen kişi rüyasında aynı şeyleri görebilir. Bu durum
sadece etkisinde kalmaktır. Yani gerçek rüya değildir.

İkinci tür kabus veya karabasan denilen rüyadır. Bunlar genellikle iyi başlar.
Uyuyan kimse hoş bir olay vb. ile ilgilendiğini görür ve sonra bu rüya birden
korkutucu bir hal almaya başlar. Güzel görüntü değişerek insana dehşet verir.
Kabusların açıklamasını sinir doktorları ve psikanalistler yapmaktadırlar. Yani
bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Kabusları, rüyada bir kez görülen korkutucu
sahnelerle karıştırmamak lazımdır. Karabasan gören insan korkar. Bir ara rüyada
olduğunu hissederek uyanmak ister. Bunu başaramaz. Ama uyandığını sanır ve bu
sırada kabus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez kabus görebilir. Fakat sık
sık karabasan görenlerin bazı olaylar, rahatsızlık vb. yüzünden sinirleri
sarsılmış olabilir. Bu kimselerin doktorlarıyla konuşmaları faydalı olabilir.

Üçüncü tür rüya olduğu gibi çıkandır. Böyle rüyalar çok değerlidir. Genellikle
sezgisi güçlü olanlar,
medyumlar hemen çıkan
rüyalar görürler. Örneğin insan rüyasında yıllardır rastlamadığı ahbabını
görebilir. Onunla konuşabilir. Bu rüyadan kısa bir süre sonra o ahbabı karşısına
çıkabilir. Buna “Gerçek Rüya” adı verilir. Böyle rüyalar görenler, dikkatli
davranmalıdırlar. Gördükleri şeyleri iyi değerlendirmelidirler.

Dördüncü tür, en sık rastlanılanıdır. Yani uyuyan kimse rüyasında türlü şey
görür. Sabah uyandığında da bunlardan bazılarını anımsar. İşte bunlar
yorumlanabilir. Rüya tabiri denilen şey, dördüncü tür için gereklidir daha çok.
Sabah uyanıldığında akılda kalan ve hatta insanı epey da etkilemiş olan rüyaları
yorumlamalıdır. Yorum yaparken karamsar olmamalıdır. Her zaman iyiye yorum
yapılmalıdır. Bazı rüyalar iyi sayılmazlar. Buna da üzülmemek gerekir. Çünkü
rüya, insanın kendisini koruması için gereken bir uyarıda olabilir.

Beşinci tür rüya ise rüya içinde görülen rüyadır. Genellikle insan rüyasında
gördüğü rüyayı da yorumlar. Bu tür rüyalara da çok dikkat etmek gerekir. Çünkü
böyle rüyalarda yapılan yorumun gerçekleşme oranı çok yüksektir.

Altıncı tür rüyaların en ilginç sayılanıdır. Bu tekrarlanan rüyadır. İnsan, aynı
rüyayı sık sık görür. Örneğin rüyasında daima aynı eve girdiğini, aynı sokakta
durduğunu,vb. görebilir. Oysa kendisi ne o evi, nede sokağı bilmektedir. Fakat
rüyada o ev, sokak, vb hiçte yabancı değildir. Veya insan devamlı olarak aynı
olayı yaşayabilir. Bazı kimseler Hint Felsefesine ve Karma’ya inanmaktadırlar.
Karma, insan bedeninin bir çok kez bedenlenmesidir. Yani insan öldükten sonra
kısa süre sonra başka bedenle yine dünyaya gelmektedir. Karma’ya inananlar, bu
tür rüyaların insanın eski yaşamıyla ilgili olduğunu ileri sürmektedirler. İnsan
devamlı görmüş olduğu evde oturmuş olabilir. Oysa rüya yorumu yapanlar bunu
kabul etmemektedirler. Böyle yinelenen rüyadaki şeylere dikkat etmek gerekir. Bu
sayede insan bir süre sonra neyle karşılaşacağını anlayabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.radyoarabeskturk.com/
 
Rüya Nedir?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
»  DVD-R / DVD+R / DVD-RW / DVD+RW / DVD-RAM nedir, farkları nedir, nerelerde kullanır?
» Rüya ve İslamiyet
» ziynet sali - rüya [yeni klip] 2010
» DNA nedir...
»  CPU Nedir?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RADYO ARABESK TÜRK FORUM ALEM BİZİ DİNLİYOR ARABESK DAMAR :: Astroloji :: Rüya Tabirleri-
Buraya geçin: